24 Aralık 2013 Salı

Gravity "Yerçekimi"

Eşimle beraber yaklaşık 1,5 ay önce sinemada bayıla bayıla izlediğim bir film. Hakkında yorum yazmak için niye bu kadar bekledim ben de bilmiyorum. Ne demişler geç olsun güç olmasın :) Sinemaya genelde imax 3d filmleri izlemek için giderim, bu filmin de imax inin çıkması, hakkında çok fazla araştırma yapmadan gitme kararı vermemi sağladı :) (İyi ki de gitmişim)


En arkanın ortasında (en sevdiğim sinema ve en sevdiğim yer demeyin keyfime) izlemeye başladığım film ilk dakikasından itibaren görsel efektlerinin kalitesiyle beni içine almayı başardı. 3D çekimindeki başarının da hakkını vermek lazım, Avatar'dan sonra izlediğim en iyi 3 boyutlu filmdi.
Konusuna gelecek olursak Amerikan uydularından birinin kontrolü yapılırken, Rus uydularından bir tanesi parçalanıyor. Bu parçalanma sonucunda felaketler üst üste geliyor. Uzayda çaresiz durumda kalan 2 astronot dünyaya dönme çabaları sergilerken, yaşadıkları aksilikler seyirciyi nefessiz bırakıyor.


Başrol oyuncularına gelince, Oceans serisinin ünlü aktörü George Clooney ve The Heat filminin de başrol oyuncusu olan Sandra Bullock muhteşem oyunculuklarıyla göz dolduruyor.

Bana göre, 2013 yılında izlediğim en başarılı görsel efekt, 3d çekim ve oyunculuğun sergilendiği film olduğunu söyleyebilirim. Bu saydıklarımdan herhangi biri eksik olsaydı, merak ve gerilimi seyirciye sonuna kadar yaşatmak yerine sıkıcı, bitse de gitsek tarzında olurdu. İzleyecek kişilere önerim, filmi 3 boyutlu izleyemeyecekseniz, dünyanın uzaydan 3 boyutlu görünümü, parçalanan uydunun yüzünüze çarparcasına gelişi gibi muhteşem sahneleri kaçıracağınız için hiç izlememeniz ya da büyük beklentilere girmemeniz olacaktır.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Pırasalı Köfte Tarifi

 

Köfte benim için serbest çalışma alanı gibidir. Her yapışımda farklı bir sebze, baharat kullanmayı çok severim. Eşimin de her defasında ne var içinde çok güzel olmuş diye tahmin etme çabalarını ise keyifle seyrederim.

Bu yapışımda soğan yerine pırasa kullanmak istedim acaba içine havuç koysam mı diye biraz düşündüm onu da başka zaman yaparım diyip vazgeçtim. Servis etmeden önce üzerine biraz parmesan peyniri serptim bence görüntü ve lezzet olarak çok yakıştı.

Malzemeler;
  • 500 gram yarım yağlı kıyma,
  • 1 yumurta,
  • 5 yemek kaşığı galeta unu,
  • 1 diş sarımsak,
  • 1 adet pırasa,
  • 1 tatlı kaşığı tuz,
  • Karabiber, pulbiber, nane, kekik (hepsinden 1 tutam kadar)

Yapılışı;

Öncelikle pırasa ve sarımsağı ince ince doğruyoruz ve kalan malzemelerle beraber çukur bir kaba alıyoruz. Tüm malzemeler özdeşleşene kadar iyice yoğuruyoruz.


Köfte karışımından ceviz büyüklüğünde parçalar alıp elimizle şekillendiriyoruz.


Tavaya zeytinyağı koyup orta ateşte köftelerimizi kızartıyoruz.


İsteğe göre sıcakken üzerine parmesan peyniri serpiyoruz ve sıcak sıcak afiyetle yiyoruz.


Afiyet olsun :)

21 Aralık 2013 Cumartesi

The East - "Doğu (Gizli Dünya)"

Filmin ilk dakikasından itibaren dünya düzenine, insanlara derin mesajlar içererek başlaması, bana ikinci dakikasında bu filmi keyifle izleyebilirim dedirtti. İlk 10 dakikası biraz durağan, konuya giriş içeren devamında ise mısırınızı yerken gözünüzü filmden ayıramayacağınız derecede güzel ilerliyor.


Konusuna gelecek olursak The East adında bir örgüt (kimine göre terörist bir grup), doğaya zarar veren, insanların sağlığıyla oynayarak para kazanan firmaların yöneticilerini, sahiplerini hedef alıyor. Bu insanları kimi zaman ürettikleri ilaca maruz bırakarak, kimi zaman da fabrika atıklarıyla kirlettikleri göle girmelerine zorlayarak neden oldukları felaketi yaşamalarını sağlıyorlar. Filmdeki tabiriyle gözünü para hırsı bürümüş insanlara sabotaj düzenliyorlar. Hani insan izlerken içinden "sen misin insan sağlığıyla oynayan, oh olsun az bile sana" demiyor değil. Tabi bizim iyi kalpli East grubumuzun sabotajları para babalarını rahatsız ediyor. Bu insanların korkularından beslenen özel bir güvenlik şirketi örgütün içine sızmak ve çökertmek için bir ajanını görevlendiriyor. İşte bu ajan, esas kızımız ve aynı zamanda filmin yazarı olan Brit Marling'dir. The East örgütünün başında yer alan, zengin bir ailenin çocuğu olan ama paradan kendini soyutlayan esas oğlanımız ise True Blood dizisinden tanıdığımız Alexandar Skarsgard'dır.


Devamı ve detayları için ise izlemenizi tavsiye ederim :)


20 Aralık 2013 Cuma

Zeytinyağlı Kurutulmuş Yeşil Fasulye Tarifi


Kurutulmuş sebzelerle yapılan yemekleri, yoğun sebze aromasından dolayı çok lezzetli bulurum. Anneciğimin yazın kuruttuğu sebzelere her yıl ortakçı çıkar, ben de bu güzel ve sağlıklı lezzetlerden faydalanırım. (Annelerimiz olmasa ne yaparız bilemiyorum...)

Malzemeler

  • 1 su bardağı kurutulmuş yeşil fasulye,
  • 2 adet büyük kuru soğan,
  • 2 adet büyük domates,
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası,
  • 1 tutam tuz
Yapılışı

Fasulyelerimizi iyice yıkayıp, tencereye alıyoruz. Üzerine 2 litre su ilave edip, yüksek ateşte 1 saat kadar haşlıyoruz (Düdüklü tencere ile yarım saatte haşlayabilirsiniz).



Soğanları küp küp doğrayıp, üzerine tuz ekleyip kavuruyoruz. Soğanlar pembeleştikten sonra domates, salça, haşlanmış fasulye ve 1 çay bardağı suyu ilave edip kısık ateşte domatesler pişene kadar (10 dk) pişiriyoruz. Yemeğimizi 10 - 15 dk dinlendirdikten sonra servis ediyoruz ve afiyetle yiyoruz.


Afiyet olsun :)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Glutensiz Kestane ve Cevizli Pasta Tarifi


Başlığı okuyunca glutensiz pasta da nerden çıktı diye düşünebilirsiniz. İş arkadaşım Filiz'in çölyak olma ihtimalini öğrenmesiyle başladığı diyeti, pastanın çıkış noktası oldu. 2 hafta önce bize kahvaltıya geldiğinde her türlü unlu mamule hasret kalmış arkadaşım için bir jest yapmak istedim... Sonuç beklemediğim kadar başarılı bir pasta ortaya çıktı. Filizciğim de koca 2 dilim yedi, afiyet şeker bal olsun.

Malzemeler:

Keki için;
  • 1 su bardağı + 1 yemek kaşığı pirinç unu,
  • 2 yumurta,
  • 1 çay bardağı zeytinyağı,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 1 su bardağı şeker,
  • 2 yemek kaşığı kakao,
  • 1 su bardağı süt
Keki ıslatmak için;
  • 1 su bardağı süt,
  • 50 gram kuvertür çikolata (yoksa 2 tatlı kaşığı kakao, 1 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı tereyağı)

Muhallebisi için;
  • 2 su bardağı süt,
  • 2 yemek kaşığı pirinç unu,
  • 1,5 yemek kaşığı mısır nişastası,
  • 3 yemek kaşığı şeker
Üzeri için;
  • Ceviz,
  • Kestane

Yapılışı

Öncelikle kelepçeli kek kalıbımızı tereyağı ile yağlayıp dolaba kaldırıyoruz. Fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp kek malzemelerimizi hazırlmaya başlıyoruz. Çukur bir kaba yumurta ve şekeri alıp iyice çırpıyoruz. Sonra üzerine süt ve yağı ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. Sıvı karışımımızın üzerine sırasıyla elekten geçirdiğimiz un, kabartma tozu, kakaoyu ekleyip yavaşça karıştırıyoruz. Karıştırma işlemimiz bitince kabımızın altını bir kaç kez mutfak tezgahına vuruyoruz (hava kabarcıkları çıksın). Dolaba kaldırdığımız kek kalıbına karışımı boşaltıyoruz ve doğruca fırının orta gözüne gönderiyoruz. 20 - 25 dakika sonra kekimiz pişmiş olacaktır.


Keki ıslatmak için tavaya süt ve kuvertür çikolatayı alıyoruz. Kısık ateşte çikolata eriyene kadar karıştırıyoruz.


Muhallebi için süt, un, şeker ve nişastayı orta ateşte kaynayana kadar devamlı karıştırarak pişiriyoruz. Kaynadıktan sonra ise ateşi kısıp 2 -3 dk. daha karıştırarak pişirmeye devam ediyoruz. Soğuyana kadar ara sıra karıştırmaya devam ediyoruz.


Fırından çıkan sıcacık kekimizin üzerinde kürdanla delikler açıp, hazırladığımız sosu her tarafına döküyoruz.


Soğuyan muhallebimizi ıslattığımız kekin üzerine yayıp, kestane ve ceviz ile süslüyoruz.


Afiyet olsun...

12 Aralık 2013 Perşembe

Kaliforniya Biberli Et Sote


Kaliforniya biberleri dolgun, sulu lezzeti ile çiğ halini bile severek yediğim bir çeşittir. Geçen gün markette 3 farklı renkte (turuncu, sarı, kırmızı) biberleri görünce renkli renkli dolma yaparım niyetiyle aldım. Ama gün boyunca hiç protein tüketmediğimi farkedince bu tarifi yapmaya karar verdim. Sonuç bol vitaminli, proteinli ve lezzetli bir akşam yemeği oldu.

Malzemeler:
  • 1 adet sarı kaliforniya biberi,
  • 1 adet turuncu kaliforniya biberi,
  • 1 adet kırmızı kaliforniya biberi (Bu biberleri bulamıyorsanız dolmalık ve kırmızı biber kullanabilirsiniz.)
  • 2 adet büyük boy kuru soğan,
  • 2 adet domatesin kurusu,
  • 4 - 5 diş sarımsak,
  • 500 gram kuşbaşı et

Yapılışı:

Öncelikle kuşbaşı doğranmış etlerimizi düdüklü tencereye alıp önce yüksek ateşte kavuruyoruz, sonra kısık ateşte düdüklünün kapağını kapatıp 45 dk. pişiriyoruz. Etlerimiz pişirken soğan ve biberlerimizi iri parçalar halinde doğruyoruz.


Geniş bir tencereye 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı koyup önce sarımsakları sonra doğradığımız biber ve soğanları koyuyoruz. Yüksek ateşte biberlerin rengi dönene kadar kavuruyoruz. (Yüksek ateşte sebzeleri kavurmak içlerinin sulu sulu kalmasını sağlıyor.)


Kurutulmuş domateslerimizi küçük küçük doğrayıp kavrulan biberlerin arasına ekliyoruz. Pişmiş etlerimizi ve yarım çay bardağı suyu tencereye ekleyip ocağın altını kısıyoruz. Et ve sebzeler özdeşleşinceye kadar piştikten sonra ocağın altını kapatıyoruz. (Yaklaşık 10 dk.)

Etlerimiz afiyetle yemek için hazır :)


Afiyet olsun :)

11 Aralık 2013 Çarşamba

Annelik Akademisi - "Bebeğimi Beklerken"

İki hafta önce bir arkadaşımın haber vermesi ile bu kitabı kampanya kapsamında ücretsiz olarak aldım (Sadece 6 tl kargo ücreti ödedim). Kampanyaya başvuran herkese kitabın ücretsiz dağıtılması hem çok hoşuma gitti hem de biraz düşündürdü. Başvurumdan bir hafta sonra kitap elime ulaştı. Hemen okumaya başladım. Kitap baştan sona bebek nasıl oluşur, gelişir dünyaya gelir sıralamasına uygun bir kronolojide ilerliyor. Ayrıca anlatılan konularla ilgili resimli açıklamaların olması daha net anlaşılmasını sağlıyor. Aslında ders kitabının bir doz hafifletilmiş hali de diyebilirim. Sanırım hamile kalmadan önce bu kitabı okusam ne kadar teorik bilgi var diyip ya yarıda bırakır ya da oflaya poflaya zorla sonunu getirirdim. Ama hamile olunca her bebeğin bir mucize olduğunu farkettim ve bütün o teorik sıkıcı bilgileri öğrenmek için severek kitaplar okudum, araştırmalar yaptım..
 
 

Gelelim bu kitapta en çok hoşuma giden konulara... Gebelik süresince yapmanız gereken testlerin listesine yer vermesi farkındalık oluşturmak adına bence doğru bir yaklaşım olmuş. Bu testleri hemen hemen her doktor istiyor ama yine de ne zaman ne yapılacağını bilmek biz gebeler için iç rahatlatıcı bir durum.


Bir diğer takdir ettiğim nokta da çalışan anneler için ne gibi haklarının olduğuna yer verilmesi. Hamilelerin doğum izninden süt iznine, çalışma koşullarından doğum yardımlarına kadar yasal hakları anlatılıyor (Bu bilgiye yer verilmesinde yazarın kadın olmasının da etkisi olabilir - Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin). Caaanım ülkemde hala kadının insan yerine konulmayıp yapacağı çocuk sayısına, doğum yöntemine, kürtaj hakkına karışıldığı şu günlerde, bizi koruyan bu yasaları tüm kadınların bilmesi gerektiğini düşünüyorum.


Başka hoşuma giden bir konu da yeni doğan için yapılan taramalar ve testlerin detaylı anlatıldığı bölüm. Açıkçası doğum sonrasında çocuğuma ne yapıyorlar, niye bana vermiyorlar evhamlarını yaşamayı engellemesi açısından bu süreç hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor.


Özetle gebelik, doğum, bebek hakkında bilgi dağarcığıma kattığı bir çok yeni bilgi nedeniyle bu kitap oldukça hoşuma gitti ve benden geçer not aldı. Gebelik sürecimi tamamlayana kadar bazı bölümleri tekrar tekrar okuyacağımı düşünüyorum.

5 Aralık 2013 Perşembe

Çıtır İngiliz Kurabiyesi (Üzüm, Ceviz, Çikolata ve Mısır Gevrekli)


Hafta sonu CNNTürk'ü izlerken Arda'nın mutfağı isimli bir yemek tarifi programına denk geldim. Yeni nesil genç bir erkeğin gezdiği, gördüğü şehirlerdeki özel tarifleri birazcık bizim damak lezzetimize uyarlayarak yapması çok hoşuma gitti. Aynı zamanda programı sunarken pasta malzemelerine "arkadaş" diye hitap etmesini oldukça samimi buldum :) Çıtır kurabiye tarifini bu programdan gördüm ve tabiki de kendime göre uyarlamalar yaptım. Ben tadından oldukça memnun kaldım belki bir sonraki denememde çikolata miktarını azaltabilir ya da tamamen kaldırabilirim. Gelelim çıtır çıtır tarifimize...

Malzemeler;
  • 125 gr tereyağı (yumuşamış),
  • 1 yumurta,
  • 10 yemek kaşığı buğday unu,
  • 1 paket kabartma tozu,
  • 3 yemek kaşığı şeker (Orijinali 4 kaşıktı fakat içindeki üzüm ve çikolatayı düşünerek azalttım. İyi ki azaltmışım hafif bir tada sahip oldu)
  • 100 gr bitter kuvertür çikolata (Orijinal tarifte damla çikolata var ama ben her zaman kuvertür çikolatayı daha sağlıklı ve lezzetli bulurum.) 
  • 2 avuç iri dövülmüş ceviz,
  • 1 avuç kuru üzüm,
  • 2 avuç mısır gevreği (1 avuç kurabiyenin içine, 1 avuç da üstüne)
  • 1 portakal kabuğu rendesi


Yapılışı:

Öncelikle geniş bir kaba yumurta ve şekeri alıp iyice çırpıyoruz. Yumuşayan tereyağı, un ve kabartma tozunu da üzerine ekleyerek homojen bir karışım elde edene kadar çatal yardımıyla karıştırıyoruz. Üzerine üzüm, ceviz, çikolata, portakal kabuğu rendesi ve mısır gevreğini ekleyip elimizle yoğurmaya başlıyoruz. (3 - 4 dk.) Vaktiniz varsa yoğurulan karışımı buzdolabında en az 2 saat dinlendirmenizi tavsiye ediyorum. (Ben 1 gece dinlendirdim ama zamanınız yoksa hemen işleme alabilirsiniz.)


Fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp, 1 avuç mısır gevreğini elimizle bir tabağın üzerine ufalıyoruz. Kurabiye hamurundan istediğimiz büyüklükte parçalar alıp elimizle yuvarlıyoruz. (Ben birazcık üzerlerine bastırdım) Şekillendirdiğimiz hamur parçasının tüm yüzeyinin mısır gevreği olmasını sağlıyoruz.


Mısır gevreği ile donattığımız kurabiyeleri tepsiye dizip fırına veriyoruz.


20 - 25 dk. sonra kurabiyelerin üzeri çatlamaya başladığında fırından alıyoruz.


Sonraaa güzel bir çay demleyip kıtır kıtır, çıtır çıtır kurabiyemizi çay ile beraber yiyoruz :)


Afiyet olsun :)

2 Aralık 2013 Pazartesi

Gerçek İtalyan Pizzası Tarifi (Sucuk, Cheddar ve Parmesan Peynirli)



Dışarıda yediğimiz pizzaların ya hamurunun kalınlığından ya da malzemesinin kalitesinden memnun kalamamız sonucu bu işe bir el atma vaktinin geldiğine karar verdim. Malumunuz pizzayı pizza yapan hamurunun lezzetidir. İnternette yaptığım hummalı araştırmalar sonucunda şu adreste gördüğüm hamuru hazırlama kararı aldım (tabi kendime göre değişiklikler yaptım). Sonuç gerçekten muhteşem, vazgeçilmezlerimin arasında yer alan bir lezzet oldu. Gelelim bu lezzetli İtalyan pizzamızın tarifine...

Malzemeler:

Pizza Hamuru İçin;
  • 3 su bardağı un,
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 tatlı kaşığı bal,
  • 1 tatlı kaşığı tuz (silme),
  • 1 yemek kaşığı zeytin yağı,
  • 1 paket instant kuru maya
Pizza Sosu İçin;
  • 2 adet domates,
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası,
  • 1 tatlı kaşığı tatlı acı sos (yoksa acı sos 1 adet küp şeker de kullanabilirsiniz)
  • 1 diş sarımsak
Üzeri İçin;
  • İnce dilimlenmiş sucuk,
  • Kaşar peyniri,
  • Cheddar peyniri,
  • Parmesan peyniri

Yapılışı

Öncelikle 1 bardak ılık suyun (40 - 45 derece) içine balımızı koyup iyice karıştırıyoruz ardından kuru mayayı suyun içine koyuyoruz (yaklaşık 5 dk. bekletiyoruz). Geniş bir kabın içine un ve tuzu alıp üzerine su, bal ve maya karışımının yarısını ve en son zeytinyağını ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. Yoğururken başlangıçta hamur toparlanmayacak gibi gelebilir sakın vazgeçmeyin. Bu hamura asıl lezzetini veren şey sertliği ve çok iyi yoğurulması... Bardakta yaklaşık 1 yemek kaşığı kadar karışım kalacak şekilde kalanını yoğurduğumuz hamura ekleyip tekrar yoğurmaya devam ediyoruz. Bir kaç dakika sonra son kalan su ile hamurumuzu toparlıyoruz. Artık zorlu sürecimiz başlıyor, hamur elastiki bir kıvama gelene kadar yoğurmamız gerekiyor. Ben yaklaşık 10 dk. yoğurdum. Kabımızın üstünü tepsi veya bir örtüyle kapatıp 2 saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz.


Hamurumuz mayalandıktan sonra 4 eşit parçaya bölüp (orijinalinde 3'e bölünüyor, daha ince hamur olması için 4'e böldüm) elimizle yuvarlayıp yarım saat kadar tekrar mayalanmaya bırakıyoruz.



Hamurumuzun mayalanmasını beklerken pizza sosunu hazırlamaya başlıyoruz. Bu pizza sosu benim uydurduğum bir tarif bence ve lezzetli, hani sabah kahvaltılarında ekmeği bana bana yiyebileceğim cinsten :) 2 domatesi rendeleyip sos tavasına alıyoruz ve 1 diş rendelenmiş sarımsağı ekliyoruz. Orta ateşte domatesin suyunu çekmesine az kalana kadar pişiriyoruz sonra ocağın altını kısıp salça ve tatlı acı sosu ilave ediyoruz. Salça domatesle iyice özdeşleşene kadar pişiriyoruz (yaklaşık 3 - 4 dk.) Bu aşamada isterseniz 1 yemek kaşığı kadar suyu sosa ekleyebilirsiniz. Suyunu çektikten sonra sosumuzu soğumaya bırakıyoruz.

Mayalanan hamurlardan ben sadece bir tanesini kullanacağım için diğer 3 tanesini streç film ile sarıp buzluğa kaldırdım. (Pizza yapacağım gün hamurlardan bir tanesini bir gün önceden buzluktan çıkarıp dolabın alt gözüne koyuyorum. 15 dk. içerisinde pizza yemeye hazır hale geliyor.)


Tezgahın üzerine çok az miktarda un serpip hamuru merdane ile açıyoruz. Eşim ve ben çok ince hamurlu pizza sevdiğimiz için incecik açmayı tercih ettim.


Fırın ısısını 180 dereceye getiriyoruz. Fırın tepsisine yağlı kağıt serip, açtığımız hamuru yağlı kağıdın üzerine alıyoruz. Pizza sosunu hamurun her tarafına bir kaşık yardımıyla sürüp, üzerine az miktarda rendelenmiş kaşar serpiyoruz.


Dilimlenmiş sucukları üzerine yerleştirip, hamurun yarısına rendelenmiş cheddar peyniri kalan yarısına da rendelenmiş parmesan peynirini serpip fırına veriyoruz.


Peynirlerimiz eridikten sonra (4 - 5 dk. sonra) pizzamızı fırından alıyoruz. İncecik çıtır çıtır hamuru ile pizzamız yemeye hazır.


Afiyet olsun :)


1 Aralık 2013 Pazar

Mercimekli Köfte Tarifi



Küçüklüğümden beri keşke annem yapsa da yesem dediğim yapıldığında da yemelere doyamadığım bir lezzettir. Hafızamdaki güzel hatıraları nedeniyle misafirim geleceği zaman tuzlu konusunda başım sıkışırsa hemen bu tarife başvururum. Hem pratikliği hem de damaktaki tadı çay davetlerimin vazgeçilmezleri arasında yer almasını sağlıyor. Gelelim bu kadar övdüğüm mercimekli köftemizin tarifine :)

Not: Yiyeceklerin israf edilmesinden hoşlanmadığım için tüm tatlı ve tuzlularımı az miktarda yapıyorum. Aşağıdaki ölçüler ile tam yukarıdaki tepside yer alan kadar köfte çıkıyor.

Malzemeler:
  • Yarım su bardağı kırmızı mercimek,
  • 1 su bardağı ince bulgur,
  • 2 su bardağı su
  • 2 adet büyük kuru soğan,
  • 1 yemek kaşığı domates salçası,
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası,
  • 1 çay bardağından bir parmak az zeytinyağı,
  • 1 çay kaşığı tuz,
  • Karabiber,
  • Pul biber,
  • Kuru nane,
  • Kuru kekik,
  • Taze maydanoz,
  • Taze dereotu
Tarifi:

Öncelikle kırmızı mercimeklerimizi tavaya alıyoruz üzerine 2 su bardağı suyu koyuyoruz, orta ateşte pişmeye bırakıyoruz. Mercimeklerimiz piştikten sonra hafif sulu bir kıvamda olmasına özen gösteriyoruz. Büyük bir kaba 1 su bardağı ince bulgurumuzu alıp üzerine pişen mercimeğimizi döküp bir kaşıkla mercimek ile bulguru iyice karıştırıyoruz. Kabımızın üzerini kapatacak bir tepsi koyuyoruz.



İnce ince doğradığımız soğanlarımızı ve zeytinyağımızı sos tavasına (yoksa normal tava da olur) alıyoruz ve orta ateşte pişirmeye bırakıyoruz. Soğanlar iyice ölene kadar pişirdikten sonra ateşi kısıp üzerine tuz, karabiber, nane, kekik, pul biber, domates ve biber salçasını ekliyoruz. Bu aşamada salçanın özdeşleşmesi için 2 yemek kaşığı su ekleyip iyice karıştırıyoruz. 4 - 5 dk. (salçaların çiğ tadı gidene kadar) pişirdikten sonra ocağın altını kapatıyoruz.

Mercimekli bulgurlu karışımın bir parça tadına bakıp bulgurlar diri ama sert olmayan kıvamda ise (sert ise az miktar sıcak su ekleyip tekrar kabın üstüne tepsiyi kapatıyoruz) soğanlarımızı ekliyoruz ve karıştırıyoruz.

Son olarak doğranmış dereotu ve maydanozumu ekleyip elimizle tüm harcı iyice karıştırıyoruz ve küçük parçalar alarak şekil veriyoruz.

Afiyet olsun :)